Bu sayıdaki ilanımızın zemininde beyaz çıkmaya karar verdik. Bunun amacı önümüze beyaz bir sayfa açıp yukarıya doğru tırmanma ve tırmandırma gereğine olan inancımız.
Takribi üç yıllık Covid illeti, ardından 10 İlimizi vuran depremler…. Yenilir yutulur lokmalar değil ama….. Ama ne çare…. Elden ne gelir ki? Esasında tüm bu felaketlerin asıl sebebi kimi insanların bitmek tükenmek bilmeyen açgözlülükleri ve hırsları değil mi?
Tüm bunlar yetmiyormuşçasına bir de geçimini ve/veya şöhretini haberlerden sağlayanların dinleyicilerinin üzerinde yaratacağı etkiyi hesaba katmaksızın yaydıkları haberler. Üstelik te haberin kaynağını, gerçekliğini, araştırıp soruşturmadan bu tip haberleri anında paylaşma sevdalıları…
İşte tüm bu sebeplerden bu sayıya beyaz bir zeminle girdik. İçiniz ve ruhunuz açılsın yüreğiniz sevinçle dolsun istedik. Bu dünyanın bir sahibi var ve gezegenimizi harap edenleri tahliye vakti çok yaklaştı. Ancak onun adaletinde kurunun yanında yaş ta yanmaz. Tarih ispatları ile dolu. Bunlardan sadece biri Nuh tufanı. Geminin içindekiler kurtuldu. Salt iyi kişiler olmaları geminin dışında olanların kurtulmasına yeterli olmadı. Günümüzde de bir kurtuluş söz konusu ama şarta bağlı. Mecazi anlamdaki geminin içinde olma şartına. Yani çok daha iyi günler hemen kapıda. Bu konuda daha fazla bilgi almak isteyenler direk şahsımla iletişime geçebilirler. Şunu da ekliyeyim ki bu bir ütopya değil.
Gelelim günümüze. Evet karamsarlık bizleri ileri değil tam tersi geri götürür. Depremzedelere, eşimize, dostumuza, etrafımızdakilere yararlı olmak istiyorsak önce kendi ruh sağlığımızı korumalıyız. Bunun için ise gerçek olan ne varsa, hakkında iyi konuşulan ne varsa, geçerli olan ne varsa onların üzerine yoğunlaşıp onlar hakkında konuşmak bizlere iyi gelmez mi?. Kötü senaryolar, kurgular üzerinde düşünmektense önce sakin kalmak, sonra da tedbirlerimizi ara ara gözden geçirmek için ne diyelim?. Bununla ilgili Afad’ın ve diğer resmi kuruluşların yayınlarına göz atabiliriz. Örnekleyecek olursak; her birimizin deprem düdüğü var mı? Acil bir durumda aile acil olarak nerede toplanacak? Olası deprem anında neleri yapıp nelerden kaçınmalıyız? Felaket çantamız var mı? Sel zamanı yapılması ve asla yapılmaması gerekenler, Yangında nasıl davranılmalı? Vb. bilgiler ancak felaketten önce işimize yarayacaktır, felaket anı veya sonrasında değil. Bir şeye de kendimizi hazırlamalıyız bu da felaket zamanı maddi kayba uğramamak söz konusu olamaz.
Dikkat ederseniz ne ticaretten söz ettik ne de mesleki olgulardan. Çünkü ölü aslan neye yarar ki? Ne biz, ne de dostlarımızın yaşarken ölü hale gelmesini asla istemeyiz. Ne de güzel demiş şair “ölmek değildir. dünyanın en feci işi, Müşkülü budur ki, ölmeden evvel, ölür kişi”
Tam da bu yüzden giriş sözlerimizde de ifade ettiğim üzere bu sayıdaki ilanımızı beyaz zemin üzerinde girdik. Gönlünüz ferah ruhunuz beyaz umut dolu barış dolu sevinç ve sevgi dolu esenlikli olunca madde peşi sıra nasılsa gelecektir. Ancak maddenin bir başına bu olguları satın alabilme gücü var mı? İşte kişinin buna vereceği cevap hayatını yönlendirmektedir.
Sevgilerimizle..
Nurhan Elbe
UZAY PNÖMATİK EKİPMANLAR SAN.ve TİC. A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı
Yazıyı Paylaş: