Kromaş Rösler, Ar-Ge`ye Önem ve Öncelik Veriyor
KromaÅŸ Rösler Genel Müdürü Sayın Dr. Tayfun Sığırtmaç ile yapmış olduÄŸumuz röportajı sizlerle paylaşıyoruz.
MM - Firmanızı tanıyabilir miyiz? KromaÅŸ'ın baÅŸarı hikâyesi nedir?
KromaÅŸ firması Türkiye’nin yüzey iÅŸlem konusundaki ilk firmalarından biri olarak seksenli yılların sonlarında kurulmuÅŸ ve Ä°ngilizce “Mass Finishing” denilen yani parçaların toplu olarak yüzey iÅŸlem proseslerinin yapıldığı makine, teknoloji ve proseslerin geliÅŸtirilmesi konusunda 30 yıla yakın süredir çalışmalarını sürdürüyor.
2014 yılı sonunda KromaÅŸ firması Yüzey Ä°ÅŸlem Teknolojileri alanında dünyanın en büyük firmalarından biri olan Alman “Rösler Group” tarafından satın alındı. Åžu anda yüzde yüz Rösler iÅŸtiraki olarak yaklaşık 110 kiÅŸilik bir ekip ile Ä°stanbul’da hem üretim hem de satış faaliyetlerini yürütüyoruz.
Rösler Group ise globalde 13 farklı ülkede üretim lokasyonu olan 400 milyon Euro üzerinde cirosu ve Almanya’daki dev Ar-Ge merkezi ile yüzey iÅŸlem konusunda dünyanın en bilinen firmalarından bir tanesidir.
2014 yılında 50 kiÅŸilik bir ekip iken ÅŸu anda 110 kiÅŸilik çok deÄŸerli bir ekip ile Türkiye’de yüzey iÅŸlem konusunda müÅŸterilerimize hizmet veriyoruz. VerdiÄŸimiz hizmetin kalitesini de arkamıza aldığımız 100 yıllık Rösler deneyim ve birikimini katarak arttırıyoruz.
Yüzey Ä°ÅŸlemin ne olduÄŸunda kısaca bahsedecek olursak, birçok farklı malzemeden (alüminyum, çelik, paslanmaz, bakır, altın, plastik, doÄŸal taÅŸ, vb.) çok sayıda parça, üretim prosesleri sonrası son kullanım alanlarına gitmeden önce üretimin bir parçası olarak da deÄŸerlendirebileceÄŸimiz yüzey iÅŸlem prosesine tabi tutulurlar. ÖrneÄŸin; tezgahlarda (torna , freze vb.) iÅŸlenen parçalar üzerinde bulunan çapak denilen keskin yerlerin uygun hale getirilmesi, parça üzerinde varsa proses kaynaklı yaÄŸ vb. tabakanın alınması, özel metal parçaların gerekiyorsa ayna seviyesinde parlatılması ya da doÄŸal taÅŸ gibi özel proseslerde de parçanın eskitilmesi yüzey iÅŸlem operasyonlarından sadece bazılarıdır. Daha somut örnek vermek gerekirse, medikal alanda kullanılan implantların vücudumuzun kabul edeceÄŸi hassaslıkta parlatılması, kuyumculuk sektöründe deÄŸerli metallerin (kolye, yüzük vb.) satışa çıkmadan önce parlatılması, birbiriyle çalışan diÅŸli gibi parçaların uyumlu çalışmaları için düÅŸ yüzeylerinin daha yumuÅŸak geçiÅŸli hale getirilmesi ya da tarihi bir eserde yenilenen bir mermer plakanın 1000 yıllık eskitilmiÅŸ görüntü verilmesi için yüzey iÅŸleme tabi tutulması binlerce uygulama örneÄŸinden sadece birkaçıdır. Aslında herhangi parça üzerine istenilen bir özellik kazandırmak istiyorsanız yüzey iÅŸlem konusu ile ilgili mutlaka bir çalışma yapmanız gerekmektedir. Biz de iÅŸte tam o noktada müÅŸterilerimizle buluÅŸuyoruz.
Birçok müÅŸterimiz ile iliÅŸkimiz hasta doktor iliÅŸkisi gibi. Parçası ile problemi olan ya da parça yüzeyi konusunda isteÄŸi olan müÅŸterilerimiz parçalarıyla bize gelir, beklentilerini söyler. Bizler de test merkezlerimizde çalışır, müÅŸterilerimize en uygun reçeteyi hazırlarız. Yani en uygun makine ve binlerce sarf (aşındırıcı, parlatıcı) arasından en uygun çözümü kendilerine sunarız. Aslında KromaÅŸ olarak biz, müÅŸterilerimize ürün ya da makine deÄŸil çözüm sunuyoruz.
Son 5 yıla baktığımızda geliÅŸimimiz bizi hem motive ediyor hem de heyecanlandırıyor. Türk Lirası olarak 3 katın üzerinde bir ciro (Euro olarak 2 kat) yaptık, ekip sayımız 2 kat arttı ve ihracat oranımız %25’lerden %40 seviyelerine geldi. Donanımlı bir test merkezi kurduk ve müÅŸterilerimizin sorunlarını bu deneyimli ekiplerimizle test merkezimizde çözüyoruz.
MM - Faaliyetleriniz, Rösler'e geçtikten sonra nasıl bir ivme kazandı?
Rösler çatısı altına geçtiÄŸimizde ilk yaptığımız iÅŸlerden biri 5 yıllık stratejik bir plan hazırlamaktı. Åžu anda 5. Yıl içerisindeyiz ve her yıl planlarımıza bakıp durum analizi yaptık. Planlarımızda bazı deÄŸiÅŸiklikler yapsak da temel anlamda ilk 5 yıl plandaki büyüme stratejimizin tuttuÄŸunu görüyoruz. Bu önemli ve güzel bir konu. Türkiye’de uzun vadeli planlar maalesef çok yapılmıyor, yapılsa da bir kenarda duruyor, aktif takip edilmiyor.
Ayrıca 4 yıl önce stratejik planlarımıza eklediÄŸimiz yeni fabrika yatırım projemizin de takvimi geldi. Arazi yatırımımızı 4 yıl önce yapmıştık. Fizibilite planlarımızı tamamladık ve 15.000 m2 kapalı alan bir fabrika yatırımı için bu yıl süreci baÅŸlatıyoruz. Yaklaşık 4-5 milyon Euro’luk bir yatırım projesi. Ülkemizin içinden geçtiÄŸi bu ekonomik süreçte, ülkemize daha fazla katkı saÄŸlamak için, bu dönem özellikle daha çok yatırım ve istihdam yapılması gerektiÄŸini düÅŸünüyoruz.
Rösler ile entegrasyon sonrası müÅŸterilerimize daha iyi ve kaliteli hizmet verdiÄŸimiz kanaatindeyiz. Bunda temel etken, KromaÅŸ’ın çeyrek yüzyıllık deneyimine Rösler’in bir asırlık tecrübesini eklememiz oldu. Ayrıca “MüÅŸteri” kavramını süreçlerimizin tam ortasına koyduk. “MüÅŸteri Memnuniyeti ve Sadakati” için özel çalışmalar yaptık, yapıyoruz. MüÅŸteri beklentilerini karşılamak ve onların bizim ürün ve hizmet kalitemizden memnun kalmasını saÄŸlamak önceliklerimiz arasında ilk sırada.
Yüzey Ä°ÅŸlem kavramı temelde Rösler’de 2 ana grupta ele alınıyordu. “Mass Finishing” (Toplu yüzey iÅŸlem) ve “Blasting” (Kumlama Teknolojileri). KromaÅŸ’ta ise Kumlama Teknolojileri yoktu. Rösler ile entegrasyon sonrası Kumlama Teknolojileri’ni KromaÅŸ bünyesine kattık ve bazı makinelerin üretimini Rösler lisansı ile Türkiye’de yapıp, dünyanın çeÅŸitli ülkelerine satmaya baÅŸladık. KromaÅŸ olarak bizim teknolojik seviyemiz ve ihracatımız açısından pozitif bir geliÅŸme oldu. Tabi ülkemize getirdiÄŸimiz ve bizim mühendis ve teknisyenlerimiz ile bu makineleri üretmemizin de ayrı bir önemi olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Çünkü bu doÄŸal bir habitat. Siz fabrika olarak teknik seviyenizi yükseltirseniz, tedarikçileriniz, müÅŸterileriniz, çalışanlarınız hatta sizde çalışan ve sonra farklı sektörlerde görev alanların da teknik seviyesi yükselmiÅŸ olur ve bu herkes için pozitif bir geliÅŸim etkisi yaratır.
Rösler çatısı altına girdikten sonra özellikle kurumsal kültür, uzun dönemli stratejik planlar ve sistematik güçlü bir altyapı anlamında pozitif adımlar attık. Biraz önce bahsettiÄŸim 5 yıllık planların yanında 20 yıllık stratejik planlar oluÅŸturduk. Tabi Türkiye gibi deÄŸiÅŸkenliÄŸin yüksek olduÄŸu yerlerde 20 yıllık plan yapmak hayli güç olsa da bu size önemli bir kurum kültürü ve uzun vadeli düÅŸünme yeteneÄŸi kazandırıyor. SAP altyapısı ile ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) süreçlerini ve organizasyonel etkinliÄŸimizi güçlendirdik, hedeflerle yönetim modelimizi ÅŸirketin her kademesinde iÅŸleyen bir mekanizma haline getirdik.
Yüzey iÅŸlem sektöründe Rösler entegrasyonu sonrası 5 yıllık geliÅŸimimize, sektörün pazar payına ve bizim pazardan aldığımız paya baktığımızda ÅŸu anda KromaÅŸ’ın Türkiye’nin yüzey iÅŸlem alandaki lider firmalarından biri olduÄŸunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
KromaÅŸ’ın Rösler Grup içerisinde özel bir yeri var. Rösler grup çatısına girip markasını koruyan tek firma. Rösler, daha önce de çok sayıda teknoloji firmasını kendi bünyesine katmış bir ÅŸirket. Fakat ilk kez KromaÅŸ’ı satın alması ile markayı koruma kararı almış. Biz de KromaÅŸ markası ile hem Türkiye’de hem globalde satış yapıyoruz. Bu stratejiyi daha çok otomotiv firmalarında görüyoruz. ÖrneÄŸin VW’nin Seat ve Skoda’yı satın alması ve farklı marka ile segmentte konumlandırması gibi. Bu durum, Skoda’nın arkasında VW olduÄŸunu bilindiÄŸi gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmediÄŸi gibi Skoda’ya da müÅŸterilerine de deÄŸer katan bir yaklaşım oluÅŸturuyor.
Özetle, saÄŸlam ve emin adımlarla KromaÅŸ’ı Türkiye’de ve globalda daha güçlü pozisyonlara getirmek için yüksek motivasyon ve odaklılığımızla, keyifle çalışıyoruz. Son 5 yılda kat ettiÄŸimiz yol ve müÅŸterilerden aldığımız geri bildirim, doÄŸru yolda olduÄŸumuzu bize gösteriyor.
MM - Ar-Ge'ye önem ve öncelik veren bir yapınız var. Güncel projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
Ar-Ge bizim için son derece önemli bir konu. Ar-ge ve inovasyon, KromaÅŸ olarak bizim kurum kültürümüzün ayrılmaz bir parçası. Her yıl birçok yeni projeyi baÅŸarıyla tamamlıyor ve sektörlere deÄŸer katan yeni ürünlere imza atıyoruz. Bu konuda tuttuÄŸumuz bazı metriklerimiz de var. ÖrneÄŸin yeni ürünlerin ciromuzdaki payına bakıp ne kadar inovatif bir dönem geçirdiÄŸimizi deÄŸerlendiriyoruz.
Ciromuzun yaklaşık yüzde 3’lük kısmını Ar-Ge çalışmalarına ayırıyoruz. Bu ayrılan kaynak ile hem bugünün müÅŸteri ihtiyaçları doÄŸrultusundaki geliÅŸtirmeler hem de gelecek dönem yüzey iÅŸlem alanındaki trendlerin bizdeki karşılıklarına odaklanıyoruz. Özellikle yeni gelecek vadeden üretim teknolojileri konusunda Almanya ile yakın çalışıyoruz.
Biliyorsunuz önümüzdeki dönemin en önemli endüstri adımlarından biri “Additive Manufacturing” adı verilen eklemeli üretim teknolojisi. Bizde daha çok 3D Printing olarak biliniyor. Bu alandaki geliÅŸmeler ÅŸaşırtıcı seviyede. GE gibi büyük firmaların bu alana yaptıkları yatırım birçok ülkenin Ar-Ge harcamalarından fazla. Bu teknoloji ile çok esnek ve önemli bir altyapı yatırımı olmadan üretim yapma imkânına sahip oluyorsunuz. Temelde malzeme tozları (metal, plastik, vb.) ve lazer ışını ile oluÅŸturulan metal ve türevi parçalar, fonksiyonel olarak kullanıma hazır oluyor. Bu teknoloji uzun süredir endüstride var fakat asıl farkı artık plastik hammaddeden prototip ya da görsel modeller deÄŸil uçak türbin bıçakları (bliskler), araçlarda diÅŸli çark sistemleri ya da medikalde implant üretimi gibi alanlarda da kullanıma baÅŸlamış olması. Aslında özetle, ne üretmek istiyorsanız, onun hammadde tozu ile birleÅŸtirme yapıp kullanıma hazır bir ürün ortaya çıkarıyorsunuz. Bu alanda da önemli bir yere sahip olan yüzey iÅŸlem teknolojileri, bizim son dönemde üzerinde durduÄŸumuz konulardan biri. Çünkü Additive Manufacturing ürünleri nihai kullanım öncesi bir yüzey iÅŸlem prosesine ihtiyaç duyuyor.
Åžirkette kurduÄŸumuz etkin öneri sistemi ile çalışanlarımızdan gelen son derece faydalı önerileri deÄŸerlendirip yaptığımız inovasyon çalışmalarına katkı saÄŸlıyoruz. Bu sistemi, ayrıca en deÄŸerli ve en çok kabul gören öneriler kategorisi ile ödüllendirerek çalışanlarımızın da motivasyonlarını yüksek tutuyoruz.
Son 5 yıl içerisinde TUBITAK teÅŸvikli birçok projeyi de baÅŸarıyla tamamladık.
2019 yılında Rösler markası ile Türkiye’de ürettiÄŸimiz makine gruplarına bir yenisini ekledik ve RMBC 1.1 adı altında 100 Litre kapasiteli Tamburlu tip kumlama makinesinin prototip üretimini gerçekleÅŸtirip seriye geçtik. Bu Rösler markası ile ürettiÄŸimiz makine ailesinin son üyesi ve bu gruptaki makine sayımız 5 e çıktı. Askı Tip, Tamburlu Tip ve Manuel Kumlama Kabini olmak üzere 3 farklı tipte 5 farklı kapasiteli modeli Rösler markası ile Ä°stanbul’daki KromaÅŸ tesislerimizde üretiyoruz
2019-2020 döneminde özellikle sektörlere deÄŸer katacak yeni ArGe proje çalışmaları planladık ve bunların bir kısmına baÅŸladık. Bu projeler Medikal,Demir-Çelik, Otomotiv, Savunma-Havacılık, Kuyumculuk gibi birçok farklı sektörlerde müÅŸterimize deÄŸer katacak, proses zamanını kısaltacak, maliyetlerini optimize edip, kalitelerini arttıracak nitelikte yenilikler içeren inovatif projeler.
Bir kısım çalışmalarımızı da makinelerimizin otomasyon seviyesini yükseltmek üzerine odakladık. Daha akıllı ve daha verimli makineler üretip müÅŸterilerimize daha fazla deÄŸer katmayı hedefliyoruz.
Yalın üretim gibi üretim verimliliÄŸini önemli oranda arttıran çalışmalara 4 yıl önce baÅŸladık ve ÅŸu anda önemli yol kat ettik. Bunlar tabi baÅŸlanıp biten projeler deÄŸil. “Continuous Improvment” - “Sürekli GeliÅŸim” kavramı çatısı altında hep kendinizi bir adım daha geliÅŸtirmenizi, daha iyiye ulaÅŸmaya çalışmanızı saÄŸlayan kurum kültürünün temellerini oluÅŸturuyor.
Ayrıca, Sensör teknolojileri, IOT, Endüstri 4.0 gibi konularla da yakından ilgileniyoruz.
MM - 2019-2020 ajandanızdan bahseder misiniz? Yurt dışı yatırımlarınız olacak mı?
2019 yılı bizim için dengeli bir büyüme yılı olacak. 2015-2018 yılları arasında EUR bazında 2 kat, TL bazında ise 3 katlık bir büyüme performansı gösterdik.
Bu yıl ise büyümeye odaklanmanın yanında özellikle verimlilik, organizasyonel yapılanma, yalın üretimin yalın yönetim ÅŸeklinde kurum kültürü ile entegre olması gibi yeni bir büyüme adımının altını dolduracak iç iyileÅŸme odaklanacağız.
Bu yıl büyüme hedefimiz Euro olarak %20 seviyelerinde.
Bu dönem, Türkiye’de volatilitesi yani deÄŸiÅŸkenliÄŸi yüksek bir ekonomik durumla karşı karşıyayız. O nedenle daha dengeli bir büyüme ile yapısal iyileÅŸme ve verimlilik bu yıl odağımızda olacak.
Bunun yanında 2018 yılının son çeyreÄŸinde özellikle Almanya ve Benelux bölgesinde müÅŸterilerimize hizmet vermek ve o bölgedeki satış ağımızı geniÅŸletmek için Almanya’nın kuzey batı bölgesinde KromaÅŸ GmbH firmasını kurduk. Bu oluÅŸum yurtdışı planlarımız arasında ayrıca önemli. Almanya ve Benelux bölgesi sanayi açısından Avrupa’nın en güçlü bölgeleri. BaÅŸarılı bir yapılanma dönemi sonrası müÅŸterilerimize hizmet vermeye baÅŸladık. Bu yeni ÅŸube yapılanması ile hem ihracatımıza önemli bir katkı saÄŸlamayı hem de o bölgede pazar payımızı arttırıp etkin olmayı hedefliyoruz.
Biz yakın dönem hedefleri olarak 2-3 yıllık dilimi dikkate alıyoruz. Bu dönem içerisindeki hedeflerimiz arasında yeni fabrika yatırımımızı tamamlamak, Kuzey Amerika, Rusya, DoÄŸu Avrupa gibi yapılanma sürecimizin devam ettiÄŸin yeni ülkelerdeki bayi altyapısını saÄŸlamlaÅŸtırmak ve iyi bir satış grafiÄŸi yakalamak, iç verimlilik seviyemizi Yalın Üretim gibi önemli araçlarla güçlendirmek, organizasyonel yapılanma ve geliÅŸim süreçlerimizi tamamlamak ÅŸeklinde özetleyebilirim.
En önemlisi de Türkiye’nin ve Dünya’nın tercih edilen, kaliteli ürün ve hizmetleriyle müÅŸterilerine deÄŸer katan ve müÅŸteri memnuniyeti en yüksek yüzey iÅŸlem firmalarını arasında olma sürecini tamamlama hedefindeyiz.
MM - Türkiye sanayisinin geleceÄŸini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
Türk sanayisini çok güçlü özelliklere sahip. Yaklaşık 100 yıla varan saÄŸlam sanayi kültürü ile, geliÅŸme açık, dinamik ve iÅŸlerine baÄŸlı çalışanları ile, hayatlarını iÅŸlerini geliÅŸtirmeye adamış çok deÄŸerli sanayicilerle çok geniÅŸ, deÄŸerli ve güçlü bir network Türk Sanayisi.
Üretim, bizim gibi geliÅŸmekte olan ülkeler için çok önemli bir can damarı. Tabi ki tarım ve hayvancılık gibi temel kollardan vazgeçmeden, onları daha da güçlendirerek geliÅŸeceÄŸiz. Fakat sanayi ve üretim olmadan belli bir çıtanın üzerine çıkmak mümkün deÄŸil. Bunun yakın dönem dünya tarihinde sayısız örneklerini görebiliriz. En güçlü örnekler Almanya, Japonya, Kore, Tayvan, hatta son dönemde Çin.
Ä°ki dünya harbinden maÄŸlup çıkıp bugün dünyanın en geliÅŸmiÅŸ ülkelerinden biri olabilmenin sanırım tek yolu “sanayi ve üretim”. Almanya bunun en güzel örneÄŸi.
Bir zamanlar “Japon malı, tapon malı” diye küçümsenen japon ürünleri bugün dünyanın en ileri teknolojileri arasında yer alıyorsa ve Japonya 34.000 USD’lık kiÅŸi başı milli gelirini bu teknolojisine ve ihracatına borçlu ise, bunun ardındaki “sanayi ve üretim” gerçeÄŸini görmek gerekir.
Ya da sadece “Samsung” (221 milyar USD)ve “Hyundai” (224 milyar USD) ile 450 milyar dolara yakın ciro yapan Kore (iki firma cirosu Türkiyenin toplam cirosunun yarısından fazla) elde ettiÄŸi bu baÅŸarıyı açıklamak için teknolojiye, üretime ve sanayi verdiÄŸi öneme bakmak gerekir.
Bu örnekleri daha da arttırabiliriz fakat önemli konu, dünyada güçlü ülkeler dendiÄŸinde sanayi ve üretim gerçeÄŸinin ülke stratejilerinde aldığı yeri incelemek gerekir. Biz de Türkiye olarak daha güçlü bir ülke ve ekonomi olmamız için sanayi, üretim ve teknoloji kavramlarını içselleÅŸtirmeli, orta ve uzun vadeli planlarımızı bu parametreler üzerine ÅŸekillendirmeliyiz.
Bugüne baktığımızda Türk sanayisi Avrupa için çok önemlidir. Türk sanayisi, oturmuÅŸ sanayi kültürü, kaliteli ve nispeten ucuz iÅŸgücü, yüksek seviyede sonuç odaklılık, pratik ve hızlı iÅŸ yapma modeli, lojistik olarak önemli köprü konumu, çok yetenekli yöneticilerin çıkması gibi kritik önemde özelliklere sahiptir. Türkiye, sahip olduÄŸu bu güçlü özellikler ile hem kendi markalarını çıkartmalı, hem Avrupalı ÅŸirketlerle iÅŸbirliÄŸi içerisinde olmalıdır. Globalde çok büyük bir teknoloji yarışı var ve bizim ülke olarak bu yarıştan kopma ÅŸansımız yok.
Gelecek, “bilgi, sanayi ve teknolojileri” ile geleceÄŸi ÅŸekillendiren ülkelerin olacaktır. Ben, bizim de ülke olarak bu oluÅŸumun önemli bir paydası olarak yarattığımız teknoloji ve deÄŸer ile bu masada yerimizi alacağımız inanıyorum.