Tepro Makine: Enjeksiyon Makineleri ve Robot Otomasyonunda Lider
Tepro Makine ve Otomasyon Sistemleri, 1992 yılında Ä°stanbul’da kurulmuÅŸ olup, plastik sektörüne yönelik enjeksiyon makineleri, robot otomasyon sistemleri, ham madde yükleme çözümleri ve yardımcı ekipmanlar saÄŸlayarak Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olmayı baÅŸarmıştır. Krauss Maffei, Sepro ve Motan gibi Avrupa’nın önde gelen markalarının Türkiye’deki tek distribütörü olan Tepro, aynı zamanda T-Max markası ile yerli üretime de katkı saÄŸlamaktadır. Åžirketin kurucusu ve CEO’su Semih DoÄŸan ile Tepro’nun baÅŸarı yolculuÄŸunu, plastik sektöründeki güncel geliÅŸmeleri ve geleceÄŸe yönelik beklentilerini konuÅŸtuk.
MM - Tepro’nun kuruluÅŸ hikayesi nasıl baÅŸladı? Kariyer yolculuÄŸunuz sizi bu noktaya nasıl getirdi?
Semih DoÄŸan: Almanya’da büyüdüm ve lise eÄŸitimimin ardından Münih Üniversitesi’nde endüstri ve makine mühendisliÄŸi bölümünü bitirdim. Kariyerime, 1989 yılında Almanya’nın saygın ÅŸirketlerinden Krauss Maffei’de baÅŸladım. Burada, Türkiye ve Güney Asya bölgelerinde satış sorumlusu olarak çalışırken Türkiye’deki pazarın ihtiyaçlarını daha yakından görme fırsatım oldu. Bu süreçte kazandığım deneyimler ve plastik sektörüne olan ilgim, beni Türkiye’de kendi iÅŸimi kurma yönünde motive etti. 1992 yılında Türkiye’ye kesin dönüÅŸ yaparak Tepro Makine’yi kurdum. Krauss Maffei, Motan ve Sepro gibi dünya devleriyle olan baÄŸlantılarım, Tepro’nun temel taÅŸlarını oluÅŸturan güçlü iÅŸ birliklerini kurmamı saÄŸladı.
MM- Tepro, Türkiye’de Krauss Maffei, Sepro ve Motan gibi önemli markaların tek distribütörü. Bu iÅŸ birlikleri nasıl geliÅŸti ve sektörde ne gibi avantajlar saÄŸlıyor?
Semih DoÄŸan: Tepro’nun Türkiye'deki tek distribütör olarak Krauss Maffei, Sepro, ve Motan gibi önde gelen markalarla iÅŸ birliÄŸi süreci, sektördeki deneyimlerim ve vizyonum doÄŸrultusunda geliÅŸti. Krauss Maffei’de üç yıl boyunca çalışırken Türkiye’de birçok büyük projeyi yönetme fırsatı buldum. Bu dönemde plastik enjeksiyon makinelerinin yanı sıra, Motan'ın sunduÄŸu otomatik hammadde kurutma ve besleme sistemlerinin etkili çözümleri dikkatimi çekti. Plastik sektöründe otomasyonun artan önemine paralel olarak, Sepro'nun robotik çözümleriyle de tanıştım ve bu iki markanın sunduÄŸu yenilikçi teknolojilerin sektördeki dönüÅŸüm için kritik olduÄŸunu gördüm.
Bu birikimler, Tepro'yu kurmamızda önemli bir rol oynadı. Bugün, müÅŸterilerimize sunduÄŸumuz entegre çözümler, üretim süreçlerini optimize etmelerine ve rekabet avantajı kazanmalarına olanak tanıyor. Tepro olarak 78 kiÅŸilik uzman ekibimizle, satış, pazarlama, proje yönetimi, teknik servis, yedek parça, muhasebe ve finans gibi çeÅŸitli departmanlarımızla sektörün ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. Sürekli büyüyen ve geliÅŸen bir yapı içinde, Türkiye’deki sanayicilere en son teknolojileri sunmaya ve baÅŸarılı projelere imza atmaya devam ediyoruz.
MM- Tepro, plastik sektörüne hangi anahtar çözümleri sunuyor?
Semih DoÄŸan: Tepro olarak, müÅŸterilerimizi yalnızca makine yatırımcısı olarak deÄŸil, entegre üretim süreçlerini optimize etmeyi hedefleyen stratejik iÅŸ ortakları olarak görüyoruz. Her iÅŸletmenin verimliliÄŸini artırarak daha kârlı hale gelme çabalarının farkındayız. Bu doÄŸrultuda, makine performansı, hammadde yönetimi ve otomasyon ihtiyaçlarını tek bir çatı altında sunarak, müÅŸterilerimize en uygun teknolojik çözümleri saÄŸlıyoruz. Bu yaklaşım, üretim süreçlerinin verimliliÄŸini artırırken, rekabet gücünü de yükseltiyor.
Uzman ekibimizle, küçük KOBÄ°’lerden büyük sanayi kuruluÅŸlarına kadar her müÅŸterimize özel anahtar teslim çözümler sunuyoruz. 32 yıllık tecrübemizle otomotiv yan sanayi, ambalaj, elektronik ve tıbbi ürünler gibi çeÅŸitli sektörlerde yüzlerce projeyi baÅŸarıyla tamamladık. Tepro olarak, sektörde yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunmaya devam ediyoruz.
MM- T-Max markası Tepro’nun yerli üretim konusundaki en önemli adımlarından biri. T-Max markası altında sunduÄŸunuz ürün ve hizmetler hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Semih DoÄŸan: 2000’li yılların baÅŸlarında temellerini attığımız T-Max markası, plastik iÅŸleme sanayisine yönelik makine ve yan ekipman üretiminde önemli bir yere sahiptir. Ä°lk aÅŸamada, yurt dışındaki üreticilerle iÅŸ birliÄŸi yaparak plastik iÅŸleme makineleri ve yan ekipmanların Türkiye’nin kalite standartlarına uygun ÅŸekilde üretilmesini saÄŸladık. Zamanla bu ekipmanların Türkiye'de üretilmesi için yatırımlar yaparak yerli üretime ağırlık verdik. Günümüzde plastik sektöründeki yan ekipmanların yüzde 50’sini ithalatla, diÄŸer yüzde 50’sini ise kendi üretimimizle karşılıyoruz.
Ürün yelpazemizde kırma makineleri, chiller soÄŸutma sistemleri, hammadde yükleme ve kurutma sistemleri, hammadde boyama ve karıştırma sistemleri, termoregülatör cihazları, metal ayırma sistemleri ve konveyör sistemleri gibi geniÅŸ bir seçenek sunuyoruz. En büyük yatırımımız olan ve 2020 yılında faaliyete geçen 7.000 m² kapalı alana sahip Balıkesir fabrikamızda, bu cihazları yalnızca Türkiye pazarına deÄŸil, ihracat odaklı olarak da üretiyoruz. Fabrikamızda ayrıca yüksek hacimli alüminyum hammadde depolama ve stoklama siloları, mikser sistemleri, torba boÅŸaltma ve parçalama makineleri ile silo yükleme sistemleri gibi ürünler de imal ediliyor.
MM - Plastik sektöründe rekabetin arttığını biliyoruz. Tepro, bu rekabet ortamında nasıl öne çıkıyor?
Semih DoÄŸan: Plastik sektöründeki rekabet koÅŸulları giderek daha zorlu hale geliyor. Sektörde faaliyet gösteren firmalar, yüksek kalite standartlarında üretim yapıyor ve bu yüksek standartlar doÄŸal olarak maliyetlere de yansıyor. Buna karşılık, piyasada daha düÅŸük maliyetli ve kalite normlarına uymayan makineler sunan firmalar da bulunuyor.
Tepro olarak, rekabette yalnızca makine satışı deÄŸil, üretimde gerçek bir avantaj saÄŸlayan entegre ve kapsamlı çözümler sunmayı hedefliyoruz. T-Max markamız altında geliÅŸtirdiÄŸimiz ekonomik ve yenilikçi ürünler, bu stratejiyi destekliyor. Ayrıca geniÅŸ uzman ekibimiz ve güçlü teknik servisimizle, müÅŸterilerimize kesintisiz destek sunarak rekabette öne çıkıyoruz.
MM- Satış sonrası hizmetlerinizde ne gibi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Semih DoÄŸan: Satış sonrası teknik servis hizmetlerimizde birkaç kritik kriteri ön planda tutuyoruz. Öncelikle, teknik servis ve yedek parça hizmetleri sektörde büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, alanında uzman bir teknik servis ekibine ve geniÅŸ bir yedek parça stoÄŸuna sahip olmaya özen gösteriyoruz.
Ekibimizin sürekli eÄŸitim alması ve profesyonel geliÅŸimi için düzenli aksiyon planları uyguluyoruz. Ayrıca, 7/24 hizmet veren bir servis ve hotline sistemi kurarak, müÅŸterilerimize hızlı ve etkili destek sunuyoruz. Sürekli iyileÅŸtirme ve geliÅŸtirme politikası izleyerek, müÅŸteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu yaklaşım, sektördeki rekabetçi konumumuzu güçlendiriyor ve müÅŸterilerimize en iyi hizmeti sunmamıza yardımcı oluyor.
MM- Son olarak, Türkiye plastik sektörünün geleceÄŸi hakkında görüÅŸlerinizi alabilir miyiz?
Semih DoÄŸan: Türkiye’deki plastik sektörü, geliÅŸim açısından olumlu bir ivme kaydediyor. Yenilikçi ve yatırım odaklı firmalar hem ana sanayi hem de yan sanayi alanında önemli kazançlar elde ediyor. Ancak, Türkiye’nin jeopolitik durumu ve yatırım finansmanı konusundaki zorluklar nedeniyle bazı yatırımlar ya erteleniyor ya da baÅŸka ülkelere yönlendiriliyor, bu da üzücü bir durum.
Uluslararası ticarette verimlilik ve kalite unsurları giderek daha fazla önem kazanmakta. Türkiye’nin plastik sektörü açısından büyüme potansiyeline sahip olduÄŸuna ve üretim kalitesini artıracağına inanıyorum. Bu süreçte, uzun vadeli teknolojik yatırımlara daha fazla odaklanılması gerektiÄŸi düÅŸüncesindeyim. Biz ÅŸirket olarak, kaliteli ürün ve hizmet sunmaya devam edeceÄŸiz ve bu konudaki taahhüdümüzden taviz vermeyeceÄŸiz. Temennim, Türkiye'nin yakın ve orta vadede hak ettiÄŸi üretim üssü konumuna ulaÅŸmasıdır.