MİLLİ MÜCADELE ŞUURUYLA ‘NEFES’ OLDULAR
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 14 günde seri üretimine geçilen yüzde 100 yerli ve milli yoÄŸun bakım solunum cihazının dünya standartlarında olduÄŸunu belirterek, "Türk mühendisleri projede Milli Mücadele süreci ÅŸuuruyla hareket ettiler." dedi.
Varank, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinesinde, SaÄŸlık Bakanlığının iÅŸ birliÄŸiyle Arçelik, Aselsan, Baykar ve Biosys tarafından geliÅŸtirilen ve testlerden baÅŸarıyla geçtikten sonra hastanedeki ilk kullanımlarında hekimlerden tam not alan yerli yoÄŸun bakım solunum cihazının üretim sürecine ve bundan sonra atılacak adımlara iliÅŸkin deÄŸerlendirmede bulundu.
Cihazın 14 gün gibi kısa bir sürede seri üretim bandından indirildiÄŸini, yüzde 100 yerli ve milli olduÄŸunu ifade eden Varank, ilk ürünlerin BaÅŸakÅŸehir Åžehir Hastanesi'nde kullanıma sunulduÄŸunu söyledi.
Varank, cihazın üretimi için bir araya gelen ekiplerin bu sürece asla para kazanmak amaçlı bakmadıklarını belirterek, "Ben mühendislerimizin teknik çalışmalarının raporlarını her gün okudum. Türk mühendisleri projede Milli Mücadele süreci ÅŸuuruyla hareket ettiler. Her biri gecelerini gündüzlerine katarak fedakarca çalıştılar. Yurt dışından ithal edilmesinde zorlanılan, hatta iki katı fiyatına alınmaya çalışılıp bize gönderilmeyen ürünlerin 2-3 gün gibi kısa bir sürede yerlileÅŸtirildiÄŸini birebir takip ettim. Bu fedakarlıkla olabilecek bir ÅŸey." diye konuÅŸtu.
Virüs Türkiye'ye gelmeden önce CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın talimatıyla, SaÄŸlık Bakanlığı ile birlikte hareket ederek çalıştıklarını anlatan Varank, ÅŸöyle devam etti:
"Ülkemizin ihtiyaç duyabileceÄŸi ve bu virüsle mücadelede gereksinim arz eden ürünler ve malzemeler için planlamalarımızı çok sıkı bir biçimde yapmaya baÅŸladık. BildiÄŸiniz gibi bu virüsün en önemli özelliÄŸi akciÄŸerlerde tutunması ve onları iÅŸlevsiz hale getirmesi. Bu hastalıkla mücadele edilebilmesi için en önemli araçlardan birinin yoÄŸun bakım solunum cihazları olduÄŸu tüm dünya tarafından anlaşılmış oldu."
BU CÄ°HAZLARI ÜLKEMÄ°ZDE ÜRETEBÄ°LÄ°RÄ°Z DÄ°YE YOLA ÇIKTIK
Varank, yoÄŸun bakım solunum cihazı ihtiyacını kısa sürede fark ederek Türkiye'de bu alanda yapılan çalışmaları araÅŸtırdıklarını belirterek, "Bakanlığımızın çok çeÅŸitli destekleriyle ortaya çıkmış bir giriÅŸimcilik firması vardı, ismi Biosys. Bu firmanın yoÄŸun bakım solunum cihazları ürettiÄŸini tespit ettik. Bu cihazlar ancak pilot seviyede üretilmiÅŸti. Tüm Türkiye'de 12 tane üretildiÄŸini ve bazı hastanelerde kullanıldığını belirledik. Bunun üzerine arkadaÅŸlarımızla bir planlama yaptık ve dedik ki 'Biz bu cihazları ülkemizde üretebiliriz.' Böylece yola çıktık." dedi.
Hızlıca Baykar ve Aselsan ile irtibata geçtiklerini, cihazların seri üretiminin gerçekleÅŸtirilmesi ve içindeki parçaların üretilmesi için yaptıkları görüÅŸmeler sonucu firmaları bir araya getirdiklerini aktaran Varank, ÅŸunları söyledi:
"Burada özellikle Baykar'dan Selçuk Bayraktar'ın çok büyük desteÄŸi oldu. Bu iÅŸi sahiplendi ve cihazın seri üretimi için mühendislik çalışmalarını yaptık. Bu esnada da ülkemizin yine köklü sanayi kuruluÅŸlarından Arçelik ile irtibata geçtik. Onlar da bu çalışmanın içinde olmayı kabul ettiler. Bunun hızlı ve seri üretimi için sıfırdan bir hat kuruldu ve bu hatta cihazlar üretilmeye baÅŸlandı."
TÜM DÜNYANIN PEŞİNE DÜÅžTÜÄžÜ CÄ°HAZ
Bu 4 büyük firmanın yanında, özellikle KOBÄ° ölçeÄŸindeki tedarikçilerin de projenin içinde yer aldığını anlatan Varank, "ÖrneÄŸin bir kauçuk firmamız sadece bu aletlerde kullanılan contaların üretimi için fabrikasını açtı. Milli Mücadele olarak adlandırabileceÄŸimiz bu birliktelik neticesinde, 14 gün gibi kısa bir sürede tüm dünyanın peÅŸine düÅŸtüÄŸü, hastaların tedavisinde en önemli saÄŸlık aletlerinden birisi olan bu yoÄŸun bakım solunum cihazının seri üretimini gerçekleÅŸtirmiÅŸ olduk." diye konuÅŸtu.
Varank, Türkiye'nin saÄŸlık alanında çok önemli yatırımlar yaptığına dikkati çekti.
"Belki bizim bu cihaza bu süreçte hiç ihtiyacımız olmayacak. Çünkü altyapımız saÄŸlam ama biz her hal ve ÅŸartta eÄŸer ileride ihtiyacımız olursa diye bunları yerli ve milli olarak çok hızlı bir ÅŸekilde üretmiÅŸ olduk." ifadelerini kullanan Varank, cihazın seri üretiminin ihtiyaç halinde kullanılmak üzere baÅŸlatıldığını dile getirdi.
CÄ°HAZLARIN Ä°HRACATINI DA YAPABÄ°LÄ°RÄ°Z
Cihazların sadece Türkiye için üretilmediÄŸini belirten Varank, "Biz bu cihazları aynı zamanda insanlık için ürettik. EÄŸer Sayın CumhurbaÅŸkanımız uygun görürse, bu cihazın ihracatı da yapılabilir. Çünkü dünya standartlarında bir alet ürettiÄŸimize inanıyoruz." dedi.
Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında Türkiye'nin teknolojiyi sadece kullanan deÄŸil, teknolojiyi üreten bir ülke olmasını istediklerini vurgulayan Varank, ÅŸöyle devam etti:
"Bunun yolunun nereden geçtiÄŸi belli. Ülke olarak Ar-Ge'ye ve insana yatırım yapmamız lazım. Biz de Sayın CumhurbaÅŸkanımızın liderliÄŸinde, bizim bakanlığımız özelinde Ar-Ge'ye ve bu çalışmaları gerçekleÅŸtirecek insana yatırım yapıyoruz. GiriÅŸimcilerimize yatırım yapıyoruz ve 18 senede yaptığımız bu yatırımlar sayesinde gerçekten önemli bir noktaya geldik. Zaten savunma sanayisindeki baÅŸarılarımızı, özellikle son operasyonlarımızdan sonra bütün dünya konuÅŸmaya baÅŸlamıştı. Ä°ÅŸte biz bu yakaladığımız ÅŸuuru, bu anlayışı sanayinin bütün alanlarına yaymak istiyoruz."
Varank, gelecek dönemde saÄŸlık endüstrisi alanında ilave katma deÄŸer oluÅŸturacak yüksek teknolojili ürünlerin üretilmesi için destekler vermeye devam edeceklerini dile getirdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bu alanda çok farklı politika enstrümanlarının bulunduÄŸuna dikkati çeken Varank, ÅŸunları kaydetti:
"TÜBÄ°TAK ile Ar-Ge'yi destekliyoruz. KOSGEB ile bunun yatırımını yapacakları teÅŸvik etmeye çalışıyoruz. Kalkınma ajanslarımız yereldeki ÅŸirketleri bularak bunlara yatırım yapıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Ar-Ge'ye olan destekleri saÄŸlık alanında da devam edecek. Åžu anda dünyada yine ses getireceÄŸine inandığımız projelerimizin arkasından gidiyoruz. Mesela Aselsan yerli ve milli MR cihazı geliÅŸtirmek üzere. Bunlarla beraber yürüttüÄŸümüz, üniversitelerimizin iÅŸin içine dahil olduÄŸu projelerimiz var. Biz saÄŸlık sektöründe de hem kendimize yeten hem de dünyaya çare olacak ülke konumuna inÅŸallah önümüzdeki dönemde geleceÄŸiz.”