GÄ°RÄ°Åž
Her geçen gün geliÅŸen ve ilerleyen dünyada yüzyıllardır olduÄŸu gibi ticaret de gerek uluslararası düzeyde ülkeler, bireyler ÅŸirketler ve kurumlar arasında gerekse yine ulusal düzeyde gerçek ve tüzel kiÅŸiler arasında artmaktadır. Buna baÄŸlı olarak ticaret yaÅŸamının önemli parçalarından biri olan ÅŸirketlere dair de mevcut düzenlemeler yıllardır yapılmakta ve geliÅŸerek deÄŸiÅŸen dünya koÅŸullarında da bu düzenlemeler deÄŸiÅŸmekte, güncellenmektedir.
Ticari hayatın en önemli unsurlarından biri olan Åžirketlerin ticaret hayatlarına baÅŸlamadan önce gerekli finansal kaynaÄŸa ve bu kaynaÄŸa uygun sisteme ihtiyaçları vardır. Bu finansal kaynaÄŸa da sermaye denilmektedir. Ä°ÅŸte ÅŸirketlerce ticari bir faaliyetin baÅŸlanması için ayrılmış ve kullanılacak olan kaynaÄŸa sermaye denilmektedir ve Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiÅŸ olan ticaret ÅŸirketlerinde, ortakların ve pay sahiplerinin ÅŸirkete sermaye koyma borcu vardır. Ticaret ÅŸirketlerine ise nelerin sermaye olarak getirilebileceÄŸi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiÅŸtir. Aynı kanunda ticaret ÅŸirketlerinin hangilerinin sermaye ÅŸirketi hangilerinin ise ÅŸahıs ÅŸirketi olduÄŸu TTK m. 124 ‘te sınıflandırılarak belirtilmiÅŸtir. Bu ayrım sermaye kavramı ve sermaye koyma borcunun ifası açısından önemlidir. Zira ÅŸahıs ÅŸirketlerinde Türk ticaret kanunu madde 127 ‘de tadadi olarak sayılan ve bu maddede yer verilmese de bu fıkrada sayılanlara benzer olan, devredilebilen ve nakden deÄŸerlendirilebilen her ÅŸey sermaye olarak konulabilmekteyken, sermaye ÅŸirketlerinde her türlü deÄŸer sermaye olarak getirilememekte, örneÄŸin ÅŸahsi emek ve ticari itibar bu tür ÅŸirketlere yani sermaye ÅŸirketlerine sermaye olarak getirilememektedir.
Bu çalışmada öncelikle TTK’ da ticaret ÅŸirketi olarak sayılan ÅŸirketler bazında sermaye kavramının ne olduÄŸu ve tanımı üzerinde durulacak, ardından yine bu ticaret ÅŸirketleri nezdinde nelerin sermaye olarak konulabileceÄŸine, her bir ticaret ÅŸirketi özelinde sermaye niteliÄŸi de göz önünde alınarak ayrıca deÄŸinilecektir. Son olarak da ticaret ÅŸirketlerinin unsurlarından biri olan sermaye unsuru ve ÅŸirket ortaklarının borçları arasında yer alan sermaye koyma borcunun konusunu oluÅŸturan sermayenin ödenme zamani ve zamanında ödenmemesinin sonuçları anlatılarak, çalışmamız sonlandırılacaktır.
TİCARET ŞİRKETLERİNDE SERMAYE KAVRAMI VE TİCARET ŞİRKETLERİNE SERMAYE OLARAK KONULABİLECEK DEĞERLER
Sermaye, ÅŸirketlerin özkaynaklarından bağımsız olarak bir ticaret iÅŸinin kurulabilmesi, yürütülebilmesi gereken iÅŸe baÅŸlanırken iÅŸletmeyi kuranlar tarafından, iÅŸletmeye konulan para, mal, emek, anapara ve paraya çevrilebilir , ekonomik deÄŸeri olan hizmetlerin, kiÅŸisel emeklerin, ticari itibarların tamamıdır.
Ticaret ÅŸirketlerinde sermaye en önemli unsurlardan birisidir. Bir ticaret ÅŸirketinin tüzel kiÅŸiliÄŸi ticaret siciline tescil anında doÄŸar ve tüzel kiÅŸiliÄŸe sahip olan ticaret ÅŸirketleri, hak sahibi olabilir ve borç altına da girebilirler.
Tescille kiÅŸilik kazanan ÅŸirketin kendine ait bir malvarlığı olmalıdır. Bu malvarlığının oluÅŸturulması ticaret ÅŸirketlerinin en temel amacı olan kazanç elde edip ortaklar arasında paylaÅŸmanın gerçekleÅŸebilmesi için ÅŸarttır. Åžirketler bu malvarlığına dâhil deÄŸerleri kullanarak iktisadi alanda varlık gösterip iÅŸlem yapabilirler. Ayrıca ÅŸirketin faaliyetleri sonucu üçüncü kiÅŸilerle yapılan iÅŸlemlerin teminatını da bu malvarlığı deÄŸerleri oluÅŸturmaktadır. .[1] Belirtilmelidir ki sermaye ile malvarlığı kavramları eÅŸ anlamlı kavramlar deÄŸildirler. Malvarlığı içine dâhil olan ve sürekli deÄŸiÅŸebilen deÄŸerlerin toplamından oluÅŸan, dinamik bir kavramken. Oysa sermaye, ÅŸirketin esa sözleÅŸmesine yazılarak, ticaret siciline tescil edilmiÅŸ olan sabit bir deÄŸeri ifade etmektedir.[2]
Ticaret ÅŸirketlerinde ise sermaye, ortakların “katılma payı” olarak ÅŸirkete getirmeyi taahhüt ettikleri malvarlığı deÄŸerlerinin toplamını ve bu deÄŸerlerin nakit olarak gösterilmesini ifade eder.[3]
Türk Ticaret Kanununun Ticaret Åžirketleri baÅŸlığı altında ticaret ÅŸirketleri türleri düzenlenmiÅŸtir. TTK 124/1’e göre ticaret ÅŸirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif ÅŸirketlerdir ve 124/2’de ticaret ÅŸirketleri sınıflandırılmıştır. Buna göre de kollektif ile komandit ÅŸirket ÅŸahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüÅŸ komandit ÅŸirket sermaye ÅŸirketi sayılır.[4]
MADDE 124- (1) Ticaret ÅŸirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif ÅŸirketlerden ibarettir.
(2) Bu Kanunda, kollektif ile komandit ÅŸirket ÅŸahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüÅŸ komandit ÅŸirket sermaye ÅŸirketi sayılır.
Ticaret ÅŸirketleri bakımından yapılan bu ayrım önemlidir zira her ne kadar aÅŸağıda yer verildiÄŸi üzere TTK 127’ de genel olarak nelerin ticaret ÅŸirketlerine sermaye olarak getirilebileceÄŸi belirtilmiÅŸse de ÅŸirkete getirilecek sermayenin niteliÄŸi ÅŸirket tiplerine göre farklılık arz etmektedir. ÖrneÄŸin ÅŸahıs ÅŸirketlerine sermaye olarak getirilebilen ticari itibar, mesleki tecrübe, ÅŸahsi emek gibi unsurlar sermaye olarak getirilebilirken, sermaye ÅŸirketlerine getirilememektedir. Bu hususua ayrıca deÄŸinilecek öncelikle, genel olarak nelerin sermaye olarak konulabileceÄŸi ifade edilecektir.
Ticaret ÅŸirketlerinde bütün ortakların ÅŸirkete sermaye koyma borcu vardır ve ÅŸirkete koymayı taahhüt ettiÄŸi sermayeden dolayı da ÅŸirkete karşı borçludur (TTK 128/1:‘’Her ortak, usulüne göre düzenlenmiÅŸ ve imza edilmiÅŸ ÅŸirket sözleÅŸmesiyle koymayı taahhüt ettiÄŸi sermayeden dolayı ÅŸirkete karşı borçludur.’’ gereÄŸi) ortakların ÅŸirket iliÅŸkisine girerken sermaye taahhüt etmesi gerekmektedir.
‘’YARGITAY 11.Hukuk Dairesi 2015/ 5159 E. 2016 / 2674 K. , 10.03.2016 T. Davacı ÅŸirketin sermaye taahhüdünü yerine getirmeyen davalı ile ilgili olarak ıskat yolunu tercih etmeyerek davalıdan taahhüt ettiÄŸi sermayeyi ödemesini istediÄŸi, gönderilen ihtarname içeriklerinden davacının, davalının ÅŸirket payından mahrum bırakıldığı ÅŸeklinde bir iradesinin varlığından söz edilemeyeceÄŸi, davalının halen davacı ÅŸirketin ortağı olduÄŸu, davalının katıldığı ve oy birliÄŸi ile alınan sermaye artırım kararı ve buna dayalı sermaye koyma taahhüdüne ve ödeme konusunda kendisine gönderilen ihtarnamelere raÄŸmen taahhüt ettiÄŸi miktarı ödemediÄŸi gerekçesiyle davanın kabulü ile 105.000,00 TL’nin 21/06/2009 tarihinden itibaren, 315.000,00 TL’nin 20/03/2012 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiÄŸinden hükmün onanması gerekmiÅŸtir.[5]
Kural olarak ekonomik deÄŸeri olan her ÅŸey sermaye olarak getirilebilir. ÖrneÄŸin; nakit, taşınır, taşınmaz, fikri ve sınai haklar, alacak hakkı, ÅŸahsi emek, ticari itibar, mesleki tecrübe gibi.[6] Aksine bir düzenleme olmadıkça TTK 127/1’ de Sermaye Koyma Borcu kenar baÅŸlığı altında ÅŸirket türü gözetilmeksizin bir ticaret ÅŸirketine sermaye olarak konulabilecek olan deÄŸerler sınırlayıcı deÄŸil örnek niteliÄŸinde on bent halinde sayılmıştır.
‘’TTK 127/1 : Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret ÅŸirketlerine sermaye olarak;
a) Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar,
b) Fikrî mülkiyet hakları,
c) Taşınırlar ve her çeÅŸit taşınmaz,
d) Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları,
e) KiÅŸisel emek,
f) Ticari itibar,
g) Ticari iÅŸletmeler,
h) Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler,
i) Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik deÄŸeri olan diÄŸer haklar,
j) Devrolunabilen ve nakden deÄŸerlendirilebilen her türlü deÄŸer, konabilir.
TTK’nın 127. maddesinin j bendinin anlamından da çıkarılacağı üzere, 127. maddede sayılmış olan deÄŸerlerin dışında maddi deÄŸer taşıyan ve devredilebilen her türlü deÄŸerin ticaret ÅŸirketlerine sermaye olarak getirilmesi mümkündür. Maddede yapılmış olan sayım sınırlayıcı bir sayım deÄŸildir, bu ÅŸekilde bir sayım yapılmış olması örnek verme amaçlıdır. [7]
Burada sayılanlar her ÅŸirket türü için geçerli deÄŸildir. Zira ÅŸirkete getirilecek olan sermaye niteliÄŸi de ÅŸirket tipine göre farklılık gösterecektir. Bu yüzden TTK 127/2 ‘de sermaye ÅŸirketlerinden olan komandit ÅŸirkete dair TTK 307/2, Anonim ÅŸirkete dair TTK 342/1 ve limited ÅŸirkete dair TTK 581/1 hükümleri saklı tutulmuÅŸtur. Bu hükümler, TTK 127/1’de sayılan unsurlar bakımından bazı sınırlamalar ve ek ÅŸartlar getirmektedir.[8] Bu saklı tutulan hükümlere bakıldığında ise aÅŸağıda da açıklandığı üzerinde anonim, limited ve komandit ÅŸirkette komanditer ortaklar bakımından TTK127/1 de yer alan örnekleme yolu ile yer verilen unsurların bu ÅŸirketlere sermaye olarak getirilemeyeceÄŸi ifade edilmektedir.
‘’ TTK 127/2 : Kanunun 307 nci maddesinin ikinci, 342 nci maddesinin birinci ve 581 inci maddesinin birinci fıkra hükümleri saklıdır.’’s
Anonim ÅŸirket ortakları , limited ÅŸirket ortakları ve komandit ÅŸirketlerde komanditer ortaklar ÅŸahsi emek, ticari itibar ve mesleki tecrübe gibi deÄŸerleri sermaye payı olarak getiremezler. Çünkü bu ÅŸirketlerde ortaklar sınırlı sorumludur. Sorumluluklarının sınırı , getirdikleri sermaye payıyla çizilmektedir. Åžahis emek, ticari itibar ve mesleki tecrübe gibi deÄŸerlerin bilançoya yansıtılması mümkün olmadığından sınırlı sorumlu ortaklar bunları ÅŸirkete sermaye olarak getiremezler. Ancak ÅŸahıs ÅŸirketi olan kollektif ÅŸirket ortakları ve adi komandit ÅŸirketlerde komandite ortaklar ÅŸirketin amacına uygun olma ÅŸartıyla kiÅŸisel emek, ticari itibar ve mesleki tecrübe dahil olmak üzere herÅŸeyi sermaye olarak getirebilmektedir. Çünkü bu ÅŸirketlerde ortaklar sınırsız sorumludur. Åžiret borçlarından dolayı bütün malvarlıkları ile sınırsız sorumlu olduklarından, ÅŸartıyla kiÅŸisel emek, ticari itibar ve mesleki tecrübe gibi bilançoya yansıtılamayan deÄŸerler de dahil olmak üzere her ÅŸeyi sermaye olarak ÅŸirkete getirebilirler. [9]
Ticaret ÅŸirketlerine sermaye olarak getirilebilecek olan deÄŸerler genel olarak TTK 127/1 de düzenlenmiÅŸtir. Fakat aynı maddenin ikinci fıkrasında yukarıda da ifade ettiÄŸimiz üzere TTK 307/2 , TTK 342/1 (ve TTK 581/1 hükümleri saklı tutulmuÅŸtur.
Nakit sermaye ÅŸirkete ortak tarafından getirilen Türk Lirasını ya da yabancı “para”yı ifade eder. Åžirket sözleÅŸmesinde yabancı para olarak konulan sermaye payının Türk Lirası karşılığının gösterilmesi ÅŸarttır. [10] Nakit sermaye sadece “para”dan oluÅŸmaz. Nakit sermayenin içine alacaklar, kıymetli evrak (poliçe, bono, çek, koniÅŸmento, makbuz senedi, varant, taşıma senetleri, hisse senedi, tahvil, ipotekli borç senetleri, irat senetleri) ve sermaye ÅŸirketlerine ait paylar da girer. [11] Nakit sermaye dışında kalan her ÅŸey ise ayni sermaye olarak kabul edilir.
Nakit sermaye, hem şahıs hem de sermaye şirketlerine sermaye olarak getirilebilir. TTK 127/a bendinde herhangi bir kayıt olmaksızın alacakların sermaye olarak getirilebileceği kabul edilmiştir.[12]
Burada TTK 127/2’de saklı tutulan hükümlere de dikkat etmek gerekir. Zira nakit sermayeye vadesi gelmemiÅŸ alacaklar da dahildir yani Vadesi gelmemiÅŸ bir alacağın da ÅŸirket sözleÅŸmesinde sermaye olarak taahhüt edilmesi mümkündür [13] ve fakat TTK 342/1 ‘de düzenlenen hüküm gereÄŸi vadesi gelmemiÅŸ alacaklar anonim ÅŸirkete, TTK 581/1’de düzenlenen hüküm gereÄŸi de limited ÅŸirkete sermaye olarak getirilememektedir.
Anonim ve limited ÅŸirketlerde bir alacağın sermaye olarak konulabilmesi için vadesinin gelmesi ÅŸarttır.
Anonim ÅŸirketlere sermaye olarak nakit yani para konulabileceÄŸi gibi para dışındaki deÄŸerlerinde konulması mümkündür. Bir baÅŸka deyiÅŸle, anonim ÅŸirketlere emek ve ticari itibar hariç , para, taşınır ve taşınmaz mallar, ekonomik deÄŸer içeren her türlü haklar, kıymetli evrak, ticari iÅŸletme ve ÅŸirket payları sermaye olarak getirilebilir . Ayni sermaye kavramı sermaye olarak paradan baÅŸka getirilen her türlü ekonomik deÄŸeri ifade eder. Ayın, mal, eÅŸya anlamına gelmekle birlikte hukukumuzda ayın sermaye dendiÄŸi zaman bunlardan baÅŸka maddi olmayan mallarla birlikte hakları da kapsadığı kabul edilmektedir . Haklara örnek olarak fikri mülkiyet haklarını, alacak hakkını ve sınırlı ayni hakları verebiliriz.[14]
Ayın sermayenin içine taşınır ve taşınmaz mallar (arazi, tapu kütüÄŸünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, kat mülkiyeti kütüÄŸüne kayıtlı bağımsız bölümler, bkz. TMK 704) ile maddi olmayan ancak mali deÄŸer taşıyan diÄŸer haklar girer. Bir ticaret ÅŸirketine mali deÄŸeri olan ve devredilebilen her çeÅŸit taşınır ve taşınmaz eÅŸya sermaye olarak konulabilir. [15]
TTK’nın 128. maddesinin ikinci fıkrasına göre sermaye olarak konulan ayınların deÄŸerleri bilirkiÅŸi tarafından belirlenerek ÅŸirket sözleÅŸmesinde veya esas sözleÅŸmede yer alacaktır. Bu düzenleme ticaret ÅŸirketlerinde sermaye için bilirkiÅŸi deÄŸerlendirmesinin kabul edildiÄŸi karinesini oluÅŸturur.[16] Åžahıs ÅŸirketlerinde deÄŸerlendirmeyi mahkemece atanmış bilirkiÅŸinin yapacağına iliÅŸkin bir zorunluluk getirilmemiÅŸtir ancak sermaye ÅŸirketlerinde deÄŸerlendirmeyi mahkeme bilirkiÅŸisinin yapması mecburiyeti vardır .[17]
TTK’da taşınmazların faydalanma ve kullanma haklarının da sermaye olarak konulabileceÄŸi hüküm altına alınmıştır (TTK 127/1-d). Bu haklar eÅŸya hukukunda sınırlı ayni hak grubuna girerler. Bu tür haklara örnek olarak intifa, oturma, inÅŸaat, kaynak hakları verilebilir Faydalanma ve kullanma haklarından birisinin ÅŸirket sözleÅŸmesine yazılarak sermaye olarak konulması halinde söz konusu hakkın sahibi ÅŸirketin tüzel kiÅŸiliÄŸi olur ve hakkın türüne göre tanınan yetkiler tüzel kiÅŸilik tarafından kullanılır. [18]
Bir ticaret ÅŸirketine deÄŸer taşıyan ve devredilebilen fikri haklar ile sınai mülkiyet haklarının sermaye olarak getirilmesi mümkündür. (TTK 127/1-b,i ve 342/1). Bu tür haklara markalar, patentler, lisanlar, maden arama ve iÅŸletme ruhsatnameleri, ihtira beratları vb. örnek olarak verilebilir. Bu deÄŸerler TTK 342/1 hükmü gereÄŸi anonim ÅŸirketlere de ayni sermaye olarak konulabilmektedir.[19] sadece burada anonim ÅŸirketlere getirilecek fikri mülkiyet hakları açısından dikkat edilmesi gereken nokta, aÅŸağıda da belirttiÄŸimiz üzere, bu hakların üzerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunan , nakden deÄŸerlendirilemeyen ve devrolunamayan fikri mülkiyet haklarından olmamasıdır.
Ortaklar diÄŸer bir ticaret ÅŸirketindeki sermaye paylarını da sermaye olarak getirebilirler (TTK 127/1-a). Yargıtay 11. H.D konuyla ilgili 25.05.1978 tarih, 2164 E. / 2792 K. numaralı bir kararında maden ruhsatnamesinde yer alan hakkın limited ÅŸirkete sermaye olarak konulabileceÄŸini belirttikten sonra maden ruhsatnamesinin devir taahhüdünün ise sermaye koyma taahhüdü niteliÄŸinde olmadığını karara baÄŸlamıştır.[20]
Üzerinde sınırlı bir ayni hak, haciz veya tedbir bulunan bir ayni deÄŸerin anonim (TTK 342/1) ve limited ÅŸirkete (TTK 581/1) sermaye olarak getirilebilmesi mümkün deÄŸildir. [21] Buna fikri müliyet hakları ile sanal ortamlardaki malvarlığı unsurları da dahildir. Anonim ÅŸirketlere, üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunan, nakden deÄŸerlendirilemeyen ve devrolunamayan fikri mülkiyet haklarının sermaye olarak konulması mümkün deÄŸildir. Bir baÅŸka deyiÅŸle, anonim ÅŸirketlere fikri mülkiyet haklarının sermaye olarak konulabilmesi için devredilebilir nitelikte olması, nakden deÄŸerlendirilebilmesi ve her türlü sınırlandırmadan uzak olması zorunludur. [22]
Anonim ÅŸirketi düzenleyen hükümler arasında TTK 342 ‘de anonim ÅŸirkete Ayni Sermaye Olarak Konulabilecek Malvarlığı Unsurları düzenlenmiÅŸtir.
TTK 342/1 - Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden deÄŸerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kiÅŸisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiÅŸ alacaklar sermaye olamaz.
Buna örnek bir ilk derece mahkemesi kararı da mevcuttur;
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2017/842, K. 2018/154, T. 28.2.2018[23]
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... Limited Åžirketi'nin iki ortağından birisi olduÄŸunu, bir kısım taşınmazının ÅŸirkete sermaye olarak koyacağını belirterek TTK 342 ve devamı maddeleri gereÄŸince rapor alınması talep etmiÅŸtir.
davacı adına kayıtlı bir kısım taşınmazların... Limited Åžirketi'ne ayni sermaye olarak konulacak olması nedeniyle deÄŸerinin tespitini istemiÅŸ, getirilen sicil kaydı, tapu kaydı, alınan bilirkiÅŸi raporu dikkate alındığında, talep edilen taşınmazlardan ... Ä°lçesi ... Mah. ... Ada ... Parsel sayılı taşınmaz üzerinde ...Bankası Türk Anonim Ortaklığı lehine ipotek bulunduÄŸu anlaşılmış, bu haliyle TTK 342. maddesindeki ayni sermaye olarak konulacak varlıklardan olmadığı anlaşıldığından bu taşınmaz yönündeki talebine reddine karar vermek gerekmiÅŸ, Davacının ... ili ... ilçesi ... Mah. ... Ada .. Parsel ile ilgili taşınmazdaki talebinin REDDÄ°NE, karar verilmiÅŸtir.
Yargıtay Kararı - 11. HD., E. 2014/10640 K. 2014/17466 T. 12.11.2014[24]
Davacı vekili; ... Ä°li,... Ä°lçesi, ... Mahallesi, H29, D;13-A 1 : H2 Pafta, 121 Ada, 25 parselde bulunan 48.432,92 m2 gayrimenkul ile üzerinde bulunan ipoteÄŸin müvekkil tarafından çekilen krediye teminat olarak ÅŸirket lehine verildiÄŸini, bu taşınmazın ÅŸirket ana sermayesine kaydedilmesinin ÅŸirket aleyhine bir sonuç doÄŸurmayacağını ileri sürerek söz konusu gayrimenkulün 6102 sayılı TTK'nın 342 ve 343.maddeleri gereÄŸince deÄŸerinin bilirkiÅŸi marifetiyle tespitine karar verilmesini talep etmiÅŸtir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; taşınmazın mevcut hali ile üzerindeki sınırlı ayni hak nedeni ile TTK 342. maddesine göre ayni sermaye olarak konabilecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiÅŸtir. davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde deÄŸildir. Davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA… karar verilmiÅŸtir.
Buna göre üzerinde haciz, tedbir veya sınırlı ayni hak bulunan malvarlığı unsurları anonim ÅŸirket ve limited ÅŸirkete ayni sermaye olarak konulamayacaktır. Fakat ÅŸahıs ÅŸirketi niteliÄŸindeki kollektif ÅŸirket ve komandite ortak bakımından ÅŸahıs ve komanditer ortak bakımından sermaye ÅŸirketi özelliÄŸi gösteren komandit ÅŸirketlere ise hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın her türlü ayni sermaye deÄŸerleri getirilebilecektir.
TTK’nın 127. maddesinin birinci fıkrasının e bendine göre kiÅŸisel emek, f bendine göre ticari itibar sermaye olarak bir ticaret ÅŸirketine konulabilir. KiÅŸisel emek bedeni ve fikri çalışma anlamına gelmektedir. [25] Ticari itibar bir kiÅŸinin ticari hayatta sahip olduÄŸu deÄŸeri ya da saygınlığı ifade etmektedir.
Bir ortağın ticari hayatta sahip olduÄŸu saygınlığın yüksekliÄŸinden, söz konusu saygınlığın sermaye olarak konulduÄŸu ÅŸirket ticari faaliyetlerini yürütürken faydalanacaktır. Åžirkete saÄŸlanan bu fayda ticari itibarın sermaye olarak deÄŸer taşımasının sebebini oluÅŸturur. Doktrin’de, “kiÅŸisel emek” ile “ticari itibar” kavramlarının içeriÄŸinin daha geniÅŸ kapsamlı olduÄŸu ifade edilmiÅŸ ve iÅŸ tecrübesi, piyasa bilgisi, teknik bilgi (know how), müÅŸteri portföyünün de bu kapsamda deÄŸerlendirilebileceÄŸi ve sermaye olarak konulabileceÄŸi belirtilmiÅŸtir[26]
Bazen kiÅŸisel emek ve ticari itibar en az maddi sermaye kadar önem taşıyabilir ancak bu tür unsurların mali deÄŸerlerinin belirlenmesi oldukça güç olup, paraya çevrilebilmeleri mümkün deÄŸildir. Åžirket borçlarından dolayı alacaklıların sadece ÅŸirketin malvarlığına baÅŸvurabileceÄŸi sermaye ÅŸirketlerinde hizmet edimleri, kiÅŸisel emek ve ticari itibar sermaye olarak getirilemez. Dolayısıyla anonim ve limited ÅŸirketlerde ortakların, ve komandit ÅŸirkette de komanditer ortağın ÅŸahsi emek ve ticari itibarlarını sermaye olarak ÅŸirket sözleÅŸmesinde taahhüt etmeleri mümkün deÄŸildir. [27]
TTK 342/1 : Hizmet edimleri, kiÅŸisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiÅŸ alacaklar sermaye olamaz
TTK 581/1 : Hizmet edimleri, kiÅŸisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiÅŸ alacaklar sermaye olamaz.
TTK 307/2 : Bir komanditer kişisel emeğini ve ticari itibarını sermaye olarak koyamaz.
Kanunda yer alan bu sınırlamanın getiriliÅŸ amacı sermaye olarak getirilen deÄŸerlerin sorunsuz olarak tespit ve edilmesini saÄŸlayarak sermayenin korunması ilkesini güvence altına almaktır. Åžirketin borçlarından dolayı ortakların ÅŸahsi malvarlıkları ile ikinci derecede sınırsız ve müteselsil sorumlu oldukları ÅŸahıs ÅŸirketlerinde ise kiÅŸisel emek ve ticari itibar sermaye olarak ÅŸirkete getirilebilir. Kollektif ÅŸirkette ortakların ve komandit ÅŸirkette komandite ortağın kiÅŸisel emeÄŸini ve ticari itibarını ÅŸirkete sermaye olarak getirmesi, ÅŸirket sözleÅŸmesinde kararlaÅŸtırılmış olması koÅŸuluyla, mümkündür. Ancak TTK’nın 307. maddesinin ikinci fıkrasına göre komandit ÅŸirkette ortaklığa finansman saÄŸlayan ortak olarak tasarlanmış olan komanditer ortak kiÅŸisel emeÄŸini ve ticari itibarını sermaye olarak getiremez.[28]
TTK’nın 127. maddesinin birinci fıkrasının g bendine göre bir ticari iÅŸletmenin bir ticaret ÅŸirketine sermaye olarak konulması ve bunun sonucu olarak ÅŸirket sözleÅŸmesinin konusunu oluÅŸturması mümkündür.[29]
Bir ticari iÅŸletmenin ÅŸirkete sermaye olarak konulması halinde sermaye olarak deÄŸerlendirecek unsur iÅŸletmenin malvarlığıdır. Ticari iÅŸletmenin malvarlığının içine duran malvarlığı, iÅŸletme deÄŸeri, kiracılık hakkı, ticaret unvanı ile diÄŸer fikrî mülkiyet hakları ve sürekli olarak iÅŸletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarının tümü girer (TTK 11/III). Burada iÅŸletme deÄŸeri (peÅŸtemaliye, goodwill) üzerinde durmak gerekmektedir. Bir ÅŸirkete sermaye olarak getirilen iÅŸletmenin “iÅŸletme deÄŸeri” malvarlığının içindeki diÄŸer unsurların deÄŸerinden fazla olabilir. Bunun sebebini iÅŸletmenin bulunduÄŸu yerin merkezililiÄŸi, organizasyonunun yapısı, sattığı ya da ürettiÄŸi ürünlerin kalitesi ya da devamlı bir müÅŸteri topluluÄŸunun bulunması oluÅŸturur.[30]
Sermaye olarak konulan ticari iÅŸletmenin malvarlığına dâhil unsurların devri için zorunlu tasarruf iÅŸlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek yoktur, malvarlığı bir bütün hâlinde devredilir (TTK 11/III). Bir ticari iÅŸletmenin herhangi bir ticaret ÅŸirketine sermaye olarak konulmasıda dâhil olmak üzere ticari iÅŸletmeyi bir bütün hâlinde konu alan sözleÅŸmeler yazılı olarak yapılıp ticaret siciline tescil ve ilan edilmek zorundadırlar (TTK 11/III). Åžirket sözleÅŸmesinde bir ticari iÅŸletmenin sermaye olarak konulması halinde taahhüt iÅŸlemi gerçekleÅŸmiÅŸ olur, ancak sermaye borcunun ödenmiÅŸ sayılabilmesi için TTK’nın 11. maddesinin üçüncü fıkrasına göre iÅŸletmenin yazılı olarak ÅŸirketin tüzel kiÅŸiliÄŸine devri ve bunun ticaret siciline tescil ve ilanı gerekmektedir. [31]
TTK’ ya göre haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve iÅŸaretler gibi deÄŸerlerin bir ticaret ÅŸirketine sermaye olarak getirilmesi mümkündür. Teknolojik geliÅŸmelerin hızlanması sonucu ortaya çıkan elektronik ticarete baÄŸlı olarak elektronik deÄŸerlerin sermaye olarak getirilebilmesi özellikle internet üzerinden yapılan iÅŸlemlerin potansiyeli düÅŸünüldüÄŸünde önem taşımaktadır.[32]
Ticaret ÅŸirketlerinde nelerin sermaye olarak konulabileceÄŸine yukarıda deÄŸinilmiÅŸti. Sermaye olarak konulabilecek ve zaten sermaye koyma borcuna konu olan deÄŸerlerin ÅŸirkete ödenme zamanı vardır ve bu ödeme zamanı sermaye taahhüdünün nakdi veya ayni olmasına göre deÄŸiÅŸmektedir.
TTK 344 : Nakden taahhüt edilen payların itibarî deÄŸerlerinin en az yüzde yirmibeÅŸi tescilden önce, gerisi de ÅŸirketin tescilini izleyen yirmidört ay içinde ödenir. Payların çıkarma primlerinin tamamı tescilden önce ödenir.
Payın itibari deÄŸerine kadar olan kısmının en az %25 ‘i tescilden önce,
Ä°tibari deÄŸerin geri kalan kısmı ÅŸirketin tescilini izleyen yirmidört ay içinde,
Ä°tibari deÄŸeri aÅŸan kısmın ( çıkarılma primlerinin ) tamamının ÅŸirketin tescilden önce ödenmesi zorunludur.
Alacakların sermaye olarak konulması durumuda da alacağını ÅŸirkete sermaye olarak devretmiÅŸ olan ortak, alacakları ÅŸirketçe tehsil edilmiÅŸ olmadıkça, sermayeyi ödemiÅŸ sayılmaz. Alacağın muaccelse ÅŸirket sözleÅŸmesinin kuruluÅŸundan itibaren, müeccel ise vade tarihinden itibaren 1 ay içinde alacak ÅŸirketçe tehsil edilmeli yani ÅŸirkete ödenmelidir. Bu sure hak düÅŸürücü deÄŸil, düzenleyicidir. Her ne olursa olsun, bu sürede ortakça ÅŸirkete devredilmiÅŸ olan alacak tehsil edilemezse, gecikmeden dolayı ÅŸirketin tazminat hakkına halel gelmemek ÅŸartıyla, ortak, sürenin bitiminden itibaren geçecek günlerin temerrüt faizini de ödeyecektir.[33]
TTK 130 : Sermaye olarak ÅŸirkete alacaklarını devretmiÅŸ olan bir ortak, alacaklar ÅŸirketçe tahsil edilmiÅŸ olmadıkça sermaye koyma borcundan kurtulmaz.
Taşınmazların ayni sermaye taahhüdü olarak geçerliliÄŸi için, yani ayni sermaye olarak kabulü için tapuya ÅŸerh verilmiÅŸ olması, taşınırların güvenilir kiÅŸiye tevdi edilmiÅŸ olması, fikri mülkiyet hakları ile diÄŸer deÄŸerlerin de varsa özel sicillerine kaydedilmeleri gerekir. (TTK 128/2)
TTK 128/2 : Åžirket sözleÅŸmesinde veya esas sözleÅŸmede bilirkiÅŸi tarafından belirlenen deÄŸerleriyle yer alan taşınmazlar tapuya ÅŸerh verildiÄŸi, fikrî mülkiyet hakları ile diÄŸer deÄŸerler, varsa özel sicillerine, bu hüküm uyarınca kaydedildikleri ve taşınırlar güvenilir bir kiÅŸiye tevdi edildikleri takdirde ayni sermaye kabul olunur.
Taşınmaz mülkiyeti ya da üzerinde mevcut veya tesis edilecek bir sınırlı ayni hakkın sermaye olarak taahhüt edilmesi durumunda, bu taahhüdün ÅŸirket sözleÅŸmesinde yer alması, resmi ÅŸekil aranmaksızın taahhüt aÅŸaması bakımından yeterlidir (TTK.128/3).
TTK 128/3 : Sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya taşınmaz üzerinde var olan veya kurulacak olan ayni bir hakkın konulması borcunu içeren ÅŸirket sözleÅŸmesi hükümleri, resmî ÅŸekil aranmaksızın geçerlidir.
Parada baÅŸka bir deÄŸer veya taşınırın ÅŸirkete sermaye olarak konulması ve borçlanılması durumunda ÅŸirket, tüzel kiÅŸilik kazandığı andan, yani ticaret siciline tescil edildiÄŸi andan itibaren, bu malvarlıkları üzerinde tasarruf edebilecektir.
TTK 128/4 : Paradan baÅŸka ekonomik bir deÄŸer veya bir taşınırın sermaye olarak konulmasının borçlanılması hâlinde ÅŸirket, tüzel kiÅŸilik kazandığı andan itibaren bunlar üzerinde malik sıfatıyla doÄŸrudan tasarruf edebilir.
Ayrıca ÅŸirkete bir taşınmazın sermaye olarak konulması durumunda ÅŸirketin bu taşınmaz üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline tescil gerekir.
TTK 128/5 : Taşınmaz mülkiyetinin veya diÄŸer ayni bir hakkın sermaye olarak konulması hâlinde, ÅŸirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline tescil gereklidir.
Åžirketin taşınmazın maliki sıfatını kazanabilmesi yada sınırlı ayni hak sahibi olabilmesi yani sermaye olarak konulan taşınmazda tasarruf edebilmesi için, tapu siciline tescil ÅŸarttır. Oysa ÅŸirkete sermaye olarak konulan taşınmazın ayni sermaye olarak kabulü için bilirkiÅŸinin belirlediÄŸi deÄŸerle tapuya ÅŸerh edilmesi TTK 128/2 gereÄŸi yeterliydi.
Yine paradan baÅŸka bir ekonomik deÄŸer veya taşınırların sermaye olarak konulması halinde bu malvarlıkları sermaye olarak kabulü için ekonomik deÄŸer taşıyan sermayenin varsa özel siciline kaydedilmesi, taşınırların ise güvenilir bir kiÅŸiye teslim edilmesi yeterli iken, (TTK 128/2) bu sermaye deÄŸerleri üzerinde ÅŸirketin malik sıfatı ile tasarruf edilebilmesi için ÅŸirketin tüzel kiÅŸilik kazanması yeterlidir. (TTK 128/4)
TTK 128/7 : Şirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği ve dava edebileceği gibi, yerine getirmede gecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de isteyebilir.
Åžirkete koymuÅŸ olduÄŸ sermayeyi ödemede temerrüte düÅŸen ortaÄŸa karşı kanunda bazı yaptırımlar öngörülmüÅŸtür.
Åžirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebilecek ve dava edebilecektir. Åžahıs ÅŸirketlerinde bu davayı ortaklar da açabilir.[34]
Åžirket ifada gecikme nedeni ile uÄŸradığı zararın tazminini talep edebilir. Ancak bunun için ihtar ÅŸarttır. [35]
Faiz isteme hakkı yönünden para ve alacakların sermaye konulması hali farklıdır.
EÄŸer sermaye olarak ÅŸirkete para taahhüt edildiyse ve temerrüde düÅŸüldüyse 128/7 gereÄŸince tazminat hakkına halel gelmemek ÅŸartıyla, aksine ÅŸirket sözleÅŸmesinde veya esas sözleÅŸmede hüküm yoksa, ÅŸirketin tescili anından itibaren temerrüt faizi de ödenir.
EÄŸer ÅŸirkete sermaye olarak alacaklar devredildiyse, bu alacaklar da 130/2 gereÄŸi bir aylık sure sonunda tehsil edilemediyse, ÅŸirketin tazminat hakkı saklı kalmak kaydı ile alacağını devretmiÅŸ ola ortak bu sürenin bitiminden itibaren temerrüt faizini de ödemekle yükümlüdür.
Ortaklarca, sermaye olarak konulması taahhüt edilen hakların korunması için, kurucular tarafından ortaklar aleyhine ihtiyati tedbir istenebilir. Tedbir üzerine açılacak davalar için, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda öngörülen süre ancak ÅŸirketin tescil ve ilanı tarihinden itibaren iÅŸlemeye baÅŸlar.
Çıkarma, üyeliÄŸin düÅŸmsi ve ıskat (pay sahipliÄŸinin düÅŸmesi) kavramları birbirinden farklı anlamlar ifade etmektedir.
Çıkarma ve üyeliÄŸin düÅŸmesinde ortak ve üyenin tüzel kiÅŸi ile bağı kopmakta iken, ıskatta her bir payın ayrı bir pay sahipliÄŸi status oluÅŸturmasına baÄŸlı olarak pay sahibinin ıskata neden olan sermaye borcuna iliÅŸin paylar ile iliÅŸkisi kesilmekte varsa diÄŸer pay sahipliÄŸi hakları devam etmektedir.
Kollektif ve komandit ortaklıklarda sermaye borcunun zamanında ve tam olarak ödenmemesi ortaklığın feshini mahkemeden istemek için haklı neden oluÅŸturur.
A.Åž. ve LTD. sözleÅŸmesinde, sermaye borcunun zamanında ödenmemesi durumunda sözleÅŸme cezası ödenmesi kararlaÅŸtırılabilir.
SONUÇ
Çalışmamızda boyunca görülmüÅŸtür ki ticaret kanununda ticaret ÅŸirketlerine nelerin sermaye olarak getirilebileceÄŸi örnek olarak on bent halinde sayılmıştır. Sermaye olarak konulabilecek deÄŸerler bu on örnekle sınırlı deÄŸildir. Bunun yanında öncelikli olarak sermaye kavramınında deÄŸinilmiÅŸ ve ticaret ÅŸirketleri bazında sermaye kavramının neyi ifade ettiÄŸi açıklanmaya çalışılmıştır.
Ticaret ÅŸirketlerine ÅŸirketin türüne göre deÄŸiÅŸiklik göstermek üzere nelerin sermaye olarak getirilebileceÄŸine, sermayenin ne ÅŸekilde taahhüt edilip, sermaye koyma borcunun nasıl ifa edilmesi gerektiÄŸine iliÅŸkin düzenlemeler bir bütün olarak incelendiÄŸinde ÅŸirketin türü ne olursa olsun daha kuruluÅŸ aÅŸamasında sermayenin korunmasının hedeflendiÄŸi ve bu amacı gerçekleÅŸtirmek için önlemlerin alındığı tespit edilmiÅŸtir. [39] Gerek nakdi gerekse ayni bir çok husus ticaret ÅŸirketlerine sermaye olark getirilebilmektedir. Para dışındaki her ÅŸey ayni sermaye sayıldığından ve sermaye ÅŸirketlerinin de asıl unsurunun sermaye olması nedenli ile ÅŸahıslara baÄŸlı sermaye deÄŸerlerinin bu tür yapıdaki ÅŸirketlere sermaye olarak getirilemeyeceÄŸi de mühimdir.
Ticaret ÅŸirketleri kanunda sermaye ve ÅŸahıs ÅŸirketleri olarak ayrıldığından ve bu iki tür ÅŸirket tipinin de kendine özgü özellikleri bulunduÄŸundan bu ÅŸirketlerin her biri için de nelerin sermaye olarak getirilebileceÄŸi hususu farklılık ve önem arz etmektedir. Zira sermaye ÅŸirketlerine kiÅŸisel emek, ticariitibar, mesleki tecrübe bu ÅŸirketlerde sermayenin ön planda olması dolayısıyla getirilemiyorken, ÅŸahıs ÅŸirketlerine bu ÅŸirketlerde ÅŸahısların, ortakların ön planda olması nedeni ile getirilebilmektedir.
Ticaret ÅŸirketlerine sermaye olarak mali deÄŸeri olan ve devredebilen her türlü deÄŸer getirilebilir ancak sermaye ÅŸirketlerinde alacaklıların ÅŸirket borçlarından dolayı sadece ÅŸirketin malvarlığına baÅŸvurabilme imkânları bulunduÄŸu için bu tür ÅŸirketlere getirilecek sermayenin net olarak belirlenebilir ve devredilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Bu sebeple TTK’da ticaret ÅŸirketlerine sermaye olarak getirilebilecek deÄŸerler içinde sayılmalarına raÄŸmen sermaye ÅŸirketlerinde hizmet edimleri, ticari itibar ve kiÅŸisel emek sermaye olarak getirilmesi mümkün deÄŸildir (TTK 342/I, 581/I).
Sermayenin korunması ilkesinin diÄŸer bir sonucu olarak sermaye olarak taahhüt edilen deÄŸerlerin ÅŸirket daha tüzel kiÅŸilik kazanmadan ÅŸirketin malvarlığına naklini garantiye almak için sermayeyi getiren ortaÄŸa çeÅŸitli iÅŸlemleri yapma yükümlülüÄŸü yüklenmiÅŸ bunlar yapılmadan sermayenin taahhüt edilmesi ve ÅŸirketin tüzel kiÅŸilik kazanması engellenmiÅŸtir (TTK 128/II). Dolayısıyla ticaret ÅŸirketlerinin en önemli unsurlarından biri olan sermaye taahhüdü ve bu taahhüdün ÅŸirkete ifası güvence altına alınmıştır.
Ayrıca kanunda sermaye olarak getirilen deÄŸerlerin de ne zaman ödenmesi gerektiÄŸi ve ödemede temerrüde düÅŸüldüÄŸünde de sermaye taahhüdünde bulunan ortaktan diÄŸer ortakların ne tür taleplerde bulunabilecekleri, detaylı olarak düzenlenmiÅŸ , hatta taahhüt edilen sermayenin ifasında düÅŸÅŸülenn temerrüdün diÄŸer ortaklar bazında bir maÄŸduriyet yaratma ihtimaline binaen ihtiyati tedbir talep etme mekanizması bile tanzim edilmiÅŸ ve konu kapsamlıca ele alınmıştır.
KAYNAKÇA
Arkan, S. (2014). Ticari Ä°ÅŸletme Hukuku (19. b.). Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku AraÅŸtırma Enstitüsü. s.32.
Çeker, M. Ticaret Hukuku Genel Esaslar. Adana , 2014, s. 161.
Çelik Åžehirali, F. H., & Manavgat, Ç. , Anonim Åžirketler Hukuku C.1. Ankara, 2013, Banka ve Ticaret Hukuku AraÅŸtırma Enstitüsü, s.344
DAL Seniha, 6102 Sayili Türk Ticaret Kanunu (Ttk) M. 342’ye Göre Fikri Mülkiyet Haklarinin Anonim Åžirkete Ayni Sermaye Olarak Konulmasi, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk AraÅŸtırmaları Dergisi, C.18, S. 2, Ä°stanbul , 2012, s.372.
EriÅŸ , G. , Ticari Ä°ÅŸletme ve Åžirketler, 2. Baskı, C. 2, Seçkin Ankara,2014, s.1680 vd.Ä°stanbul: Vedat., s.92
GÜNGÖR Seda Åž., Balkan ve Yakın DoÄŸu Sosyal Bilimler Dergisi, 02 (03), 2016, s.110Kırca, Ä°.,
MoroÄŸlu, E. Anonim Ortaklıklarda Esas Sermaye Artırımı , 2. Baskı, Ä°stanbul, Vedat Kitapçılık , 2003, s.1.
OÄŸuzman, M. K., Seliçi, Ö., & Oktay Özdemir, S. , EÅŸya Hukuku. Filiz yayımevi , Ä°stanbul , 2013, s.
Poroy, R., Tekinalp, Ü., & ÇamoÄŸlu, E. (2014). Ortaklıklar Hukuku I (13. b.).
PİŞKİN Ufuk, Ticaret Hukuku, Ankara, Hakimlik Akademisi Yayınları, 2019, s.86.
Åžener, O. H. (2015). Ortaklıklar Hukuku (2. b.). Ankara: Seçkin. s.110.
Ülgen, H., Helvacı, M., Kendigelen, A., Kaya, A., & Nomer Ertan, F. (2015). Ticari Ä°ÅŸletme Hukuku. Ä°stanbul: Beta. s.188.
https://www.dunya.com/gundem/yeni-ttk039ya-gore-ticaret-sirketlerinde-sermaye-koyma-borcu-haberi-153628 (E.T: 28.11.2021)
http://www.sezgenhukuk.com/sirketler-hukuku/limited-sirket-sermaye-koyma-borcu (E.T:28.11.2021)
https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6102-20130328.pdf(E.T: 28.11.2021)
https://serkahukuk.com/sermaye-olarak-getirilebilecek-malvarligi-unsurlari/ (E.T:28.11.2021)
http://www.sezgenhukuk.com/sirketler-hukuku/limited-sirket-sermaye-koyma-borcu (E.T:28.11.2021)
[1] Seda Åž. GÜNGÖR, Balkan ve Yakın DoÄŸu Sosyal Bilimler Dergisi, 02 (03), 2016, s.110
[2] Kırca, Ä°., Åžehirali Çelik, F. H., & Manavgat, Ç. , Anonim Åžirketler Hukuku C.1. Ankara, 2013, Banka ve Ticaret Hukuku AraÅŸtırma Enstitüsü, s.344
[3] MoroÄŸlu, E. Anonim Ortaklıklarda Esas Sermaye Artırımı , 2. Baskı, Ä°stanbul, Vedat Kitapçılık , 2003, s.1.
[4] https://www.dunya.com/gundem/yeni-ttk039ya-gore-ticaret-sirketlerinde-sermaye-koyma-borcu-haberi-153628 (E.T: 28.11.2021)
[6] Ufuk PİŞKİN, Ticaret Hukuku, Ankara, Hakimlik Akademisi Yayınları, 2019, s.86.
[7] Seda Åž. GÜNGÖR, a.g.e , s.111.
[8] Mehmet BAHTİYAR , Ortaklıklar Hukuku, 12. Bası , Beta Yayımevi, İstanbul, 2017, s.52.
[9] Ufuk PÄ°ÅžKÄ°N, a.g.e, s. 87.
[10] Çeker, M. Ticaret Hukuku Genel Esaslar. Adana , 2014, s. 161.
[11] Seda Åž. GÜNGÖR, a.g.e , s.111.
[13] Seda Åž. GÜNGÖR, a.g.e , s.111
[14] Seniha DAL, 6102 Sayili Türk Ticaret Kanunu (Ttk) M. 342’ye Göre Fikri Mülkiyet Haklarinin Anonim Åžirkete Ayni Sermaye Olarak Konulmasi, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk AraÅŸtırmaları Dergisi, C.18, S. 2, Ä°stanbul , 2012, s.372.
[15] Seda Åž. GÜNGÖR, a.g.e , s.112.
[16] Poroy, R., Tekinalp, Ü., & ÇamoÄŸlu, E. (2014). Ortaklıklar Hukuku I (13. b.). Ä°stanbul: Vedat., s.92
[17] Seda Åž. GÜNGÖR, a.g.e , s.112
[18] OÄŸuzman, M. K., Seliçi, Ö., & Oktay Özdemir, S. , EÅŸya Hukuku. Filiz yayımevi , Ä°stanbul , 2013, s.
[19] Seda Åž. GÜNGÖR, a.g.e , s.112.
[20] EriÅŸ , G. , Ticari Ä°ÅŸletme ve Åžirketler, 2. Baskı, C. 2, Seçkin Ankara,2014, s.1680 vd.
[21] Seda Åž. GÜNGÖR, a.g.e , s.112.
[22] Seniha DAL , a.g.e , s. 381.
[23] https://www.lexpera.com.tr/ (E.T: 28.11.2021)
[24] https://www.lexpera.com.tr/ (E.T: 28.11.2021)
[25] Pulaşlı, H. (2013). Şirketler Hukuku Genel Esaslar (2. b.). Ankara: Adalet, s.54.
[26] Çeker, M. (2014). Ticaret Hukuku Genel Esaslar. Adana: Karahan. s.165
[27] Seda Åž. GÜNGÖR, a.g.e , s.112.
[28] Åžener, O. H. (2015). Ortaklıklar Hukuku (2. b.). Ankara: Seçkin. s.110.
[29] Ülgen, H., Helvacı, M., Kendigelen, A., Kaya, A., & Nomer Ertan, F. (2015). Ticari Ä°ÅŸletme Hukuku. Ä°stanbul: Beta. s.188.
[30] Arkan, S. (2014). Ticari Ä°ÅŸletme Hukuku (19. b.). Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku AraÅŸtırma Enstitüsü. s.32.
[31] Åžener, O. H. , a.g.e , s.116.
[32] Seda Åž. GÜNGÖR, a.g.e , s.113.
[33] Mehmet BAHTÄ°YAR, a.g.e., s. 55.
[34] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6102-20130328.pdf (E.T: 28.11.2021)
[35] Mehmet BAHTÄ°YAR, a.g.e., s. 57.
[36] Mehmet BAHTÄ°YAR, a.g.e., s. 57.
[37] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6102-20130328.pdf (E.T: 28.11.2021)
[38] Mehmet BAHTÄ°YAR, a.g.e., s. 58.
Yazıyı Paylaş: